

Hz. Peygamber engin bir tevazu içinde çocuklarla her fırsatta ilgilenmiÅŸ, ÅŸakalaÅŸmış, selam vermiÅŸ, hasta olduklarında ziyaretlerine gitmiÅŸ, onların kusurlarını hoÅŸ karşılamıştır.
Hz. Peygamber'in Çocuklarla Hatıraları
O’nun, dönemindeki çocuklarla ve kendi torunlarıyla kimi hatıraları var ki, bugün hepimiz için son derece önemli dersler çıkarılması gereken örnekler olarak karşımızda durmaktalar. AÅŸağıda yer verdiÄŸimiz, küçük Mahzure ile olan anısına bir bakalım mesela… Bugün hangi birimiz böylesine çocuksu davranışta bulunan miniklere bu ÅŸekilde hoÅŸgörülü davranabiliyoruz? Daha doÄŸrusu davranılması gerektiÄŸi ÅŸekilde davranabiliyoruz? Çocuklarımızdan biri alaylı bir biçimde ezan okuduÄŸunda ona ne deriz acaba? Ya da bizim için manen önemli olan herhangi bir konuda çocukça bir tavır sergilediÄŸinde onu neyle korkutmak isteriz? Ne ÅŸiddetle kınarız?!
​
Hz. Peygamber’in uzun süre yanında kalan Enes, O’nun kendisine nasıl davrandığını net cümlelerle anlatıyor. Bir düÅŸünüp bakalım, hangimiz çocuklarımızla bu ÅŸekilde bir iliÅŸki kurabiliyoruz?..
​
Peki ya kuÅŸu ölen Zeyd’e taziye ziyaretinde bulunmak zarafeti…
​
​
Hz. Peygamber, KuÅŸu Ölen Zeyd’e Taziyeye Gidiyor
​
Zeyd 3 ya da 5 yaÅŸlarında idi. Zeyd’in çok baÄŸlandığı, çok sevdiÄŸi, adını Umeyr koyduÄŸu küçük bir kuÅŸu vardı. Hz. Peygamber Zeyd’i her gördüÄŸünde “Umeyr’in babası” anlamında “Ebu Umeyr” diye hitap ederdi ona. Bir gün Zeyd’in kuÅŸu öldü. Onun ölümü Zeyd’i çok üzdü. KuÅŸun öldüÄŸü günlerde Hz. Peygamber Zeyd’in evine gitti. ÇocuÄŸun kederli hali, Hz. Peygamber’in merhametli kalbini etkiledi. Onu neÅŸelendirmek istedi. ÇocuÄŸun saçlarını okÅŸayarak yanağını öptü. Gülümseyerek:
−“Ya Ebu Umeyr! NüÄŸayr (serçe kuÅŸuna benzeyen bir kuÅŸ veya bülbül) ne oldu?” dedi. “Hayvanı ne yaptın?..”
Hz. Peygamber’in kalbe huzur veren ilgisiyle ferahlayan Zeyd, bu söze çok güldü.
​
​
Dünyanın En Mutlu Çocukları
​
Hz. Peygamber engin bir tevazu içinde çocuklarla her fırsatta ilgilenmiÅŸ, ÅŸakalaÅŸmış, gördüÄŸünde onlara selam vermiÅŸ, hal hatırlarını sormuÅŸ, hasta olduklarında ziyaretlerine gitmiÅŸ, onların kusurlarını da hoÅŸ karşılamıştır. Bundandolayıdır ki, dünyanın en mutlu çocukları, onun yaÅŸadığı dönemin çocuklarıdır diyebiliriz belki de.
İşte hayatımızın her alanı için en güzel örnek olan Hz. Peygamber’in Medine sokaklarındaki miniklerle bazı hatıraları…
​

Hz. Hasan ve Hüseyin’in Deve İsteÄŸi
​
​
Torunları Hz. Hasan ve Hüseyin bir develerinin olmasını istiyorlardı. Bu dileklerine ulaÅŸmanın yolunu, dedelerinden istemekte buldular. Hz. Peygamber maddi olarak o an çocuklara deve alacak durumda deÄŸildi. Torunlarını üzmeden onlara istedikleri deveyi unutturacak bir çözüm buldu. Küçük torunlarının önüne çökerek onlara seslendi:
−“Haydi binin. Bundan daha iyi deve mi olur?”
Çocuklar büyük bir sevinçle dedelerinin sırtına bindiler. Artık deveyi unutmuÅŸlardı…


Hz. Peygamber, Kur’ân’ı en iyi bilen kiÅŸi olması dolayısıyla Amr bin Seleme’yi imam seçti. Amr, Hz. Peygamber tarafından kavmine imam tayin edildiÄŸinde 8 yaşındaydı.
Kavminin 8 Yaşındaki İmamı: Amr bin Seleme
​
Amr bin Seleme öÄŸrenmeyi çok severdi. Kendi ÅŸehrine gelen sahabelerden Kur’ân öÄŸrenmiÅŸ, Hz. Peygamber’e gönül vermiÅŸti. O büyük Peygamber sevgisini sığdırmıştı küçücük kalbine.
Kavmi, Hz. Peygamber ile anlaÅŸmak üzere bir heyetle gidiyordu. Amr da heyete katıldı. Kavmi Hz. Peygamber’in huzuruna geldi. Hz. Peygamber Amr’ın kavmiyle görüÅŸtü. Kavme bir imam seçmesi gerekiyordu. İmam seçmede ise ölçü Kur’ân’ı en iyi bilmekti. Hz. Peygamber, Kur’ân’ı en iyi bilen kiÅŸi olması dolayısıyla Amr bin Seleme’yi imam seçti. Amr, Hz. Peygamber tarafından kavmine imam tayin edildiÄŸinde 8 yaşındaydı…
​
​
​
Numan bin BeÅŸir’in Taif Üzümüyle İmtihanı!
​
Numan bin BeÅŸir sokakta oynamaktaydı. Hz. Peygamber küçük Numan’ı yanına çağırdı. Hz. Peygamber’e o sıralarda Taif üzümünden hediye gelmiÅŸti. Numan’a o üzümden biraz uzatarak, “Bunu annene götür” dedi. Küçük Numan annesine götürmek için bir salkım üzümü aldı. Annesine ulaÅŸtığında ise küçük Numan’ın elinde üzüm kalmamıştı. Numan üzümü yol boyunca yiyip bitirmiÅŸti. Birkaç gün sonra Hz. Peygamber küçük Numan’a rastladı. Üzümleri sordu:
​
−“Salkımları ne yaptın? Annene ulaÅŸtırdın mı?”
​
−“Hayır” dedi Numan.
​
Hz. Peygamber küçük Numan’a yaptığı çocuksu davranışa uygun bir ÅŸekilde gülümseyerek takıldı. Ona: “Guder” dedi. Yani vefasız...
​
​
Abdullah bin Ömer’e Babasından Satın Alınıp Hediye Edilen Deve
​
Abdullah bin Ömer henüz küçük bir çocuktu. Babasının, Hz. Peygamber ile bir yolculuÄŸunda o da bulunmuÅŸtu. Abdullah, babasının devesine binmiÅŸti. Deve, yeni binildiÄŸi için oldukça hızlıydı. Abdullah’ın devesi hep kafilenin önüne geçiyordu. Abdullah deveye söz geçiremediÄŸi için babası sürekli kafilenin önüne geçmek, deveyi geri çevirmek zorunda kalıyor, sık sık çocuÄŸuna sesleniyordu:
​
−“Abdullah, kafilenin önüne geçme!”
Abdullah’ın devesi, tekrar tekrar kafilenin önüne geçince, baba oÄŸlunu azarladı:
​
− “Abdullah, Allah’ın Rasûlü’nün önüne kimse geçemez.”
​
ÇocuÄŸun azarlanması Hz. Peygamber’i üzmüÅŸtü. Babaya:
​
− “Åžu deveyi bana satsana.” dedi.
​
Baba, Hz. Peygamber’in bu isteÄŸi üzerine
​
−“Ey Allah’ın Rasûlü! O senindir” diyerek cevap verdi.
​
Hz. Peygamber bunu kabul etmedi ve isteÄŸini tekrarladı. Bunun üzerine baba deveyi sattı. Deve artık Hz. Peygamber’indi. Devenin yeni sahibi, Abdullah’a seslendi:
​
− “Abdullah, artık deve senindir. Ona istediÄŸin gibi binebilirsin!”
​
​
​
​
​
​

Allah Rasulü’ne 9–10 yıl hizmet ettim. Bir kere bana “Öf!” demedi. Yaptığım bir iÅŸ hakkında hiçbir zaman “Niçin böyle yaptın?”, yapmadığım iÅŸ hakkında ise “Åžöyle yapsaydın ya!” ya da “Beceremedin, ne kötü yaptın!” dediÄŸini duymadım.
(Enes B. Malik)
Enes
​
Hz. Peygamber, yanında yetiÅŸen Enes’e çok iyi davranıyordu. Bu durum Enes’i çok sevindiriyor, her geçen gün O’nu biraz daha fazla seviyordu. Enes Hz. Peygamber’in kendisine nasıl davrandığını ÅŸöyle anlatmaktadır:
​
“Allah Rasulü’ne 9–10 yıl hizmet ettim. Bir kere bana “Öf!” demedi. Yaptığım bir iÅŸ hakkında hiçbir zaman “Niçin böyle yaptın?”, yapmadığım iÅŸ hakkında ise “Åžöyle yapsaydın ya!” ya da “Beceremedin, ne kötü yaptın!” dediÄŸini duymadım. On yıl boyunca bir kere zorlanacağım bir iÅŸ vermedi. Bir iÅŸi beceremeyip zayi ettiÄŸimde bana kızmadı, beni kınamadı. Hatta ailesinden biri bir konuda beni kınamak istediÄŸinde onları engelleyerek: “Onu bırakın! EÄŸer öyle yapması takdir edilseydi mutlaka yapardı”buyururdu.
​
​
Mahzure
​
Küçük Mahzure tüm çocuklar gibi dışarıda oyun oynamaktaydı. Küçük çocuk, oyun esnasında müezzin taklidi yaparak, alaylı bir ÅŸekilde ezan okuyordu. Oradan geçmekte olan Hz. Peygamber çocuÄŸun yanına gitti: “Haydi bir ezan da bana oku!” dedi. Mahzure ne yaptığının farkına varmış, piÅŸman olmuÅŸ ve utanmıştı. Hz. Peygamber ondan ezan okumasını istediÄŸi için bütün gayretini göstererek ezan okudu. Birkaç yanlış dışında Mahzure güzel bir ezan okudu. Hz. Peygamber yanlışlarını düzeltti. Sırtını sıvazlayıp: “Mübarek olsun!” dedi. Mahzure ÅŸaÅŸkındı. Kızılmayı beklerken lütuf ve ikram görmüÅŸ, bir de dua almıştı.
​
​
​
​
​
​
Kaynaklar
​
1. Nuriye ÇeleÄŸen, Peygamberimiz Çocuklara Nasıl Davranırdı?, Nesil Yayınları, İstanbul, 2010.
​
2. Hilal Çelikkol Kara, Peygamberimize Hizmet Eden Çocuk Enes bin Malik, Nesil Yayınları, 2008.