top of page

Müslümanların Kâbe'yi Ziyâret Arzusu

Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.), Medine'ye hicret edeli 6 yıl olmuştu. Bu süre içinde Mekke müşrikleriyle, Medine'de bulunan Müslümanlar arasında, sırasıyla Bedir, Uhud ve Hendek Savaşları oldu. Mekke müşrikleri Medine'yi ele geçirmek, Hz. Muhammed’i (s) öldürmek, Müslümanlığı yok etmek için her çâreye baş vurdular; bütün imkân ve güçlerini ortaya koydular; fakat amaçlarına ulaşamadılar.

Müslümanların günden güne güçlenmelerine, sayılarının artmasına engel olamadılar.

Ancak Medine dışındaki kabîleler, Müslümanlığın ne olduğunu yeterince bilmiyorlardı.

 

Kâbe'nin komşusu ve koruyucusu olduğu için saygı duydukları Kureyş kabîlesi, kendi içlerinden çıktığı halde Hz. Muhammed (s.a.s.)'in peygamberliğini kabûl etmemiş, hatta onu yurdundan çıkarmışlardı. Bu yüzden, Müslümanlığın Medine dışındaki kabîlelere tanıtılabilmesi ve geniş ölçüde yayılmasının sağlanabilmesi için, Mekkelilerle barış yapılmasına ihtiyaç vardı.

 

Peygamberimiz, Mekkelilerle barış yaparak, diğer kabîlelerle serbestçe ilişkiler kurmayı arzu ediyordu.

Diğer taraftan, Mekkeli Müslümanlar, doğup büyüdükleri ve her şeylerini bırakıp ayrıldıkları yurtlarını çok özlemişlerdi. Her namazda yöneldikleri kutsal Kâbe'yi 6 yıldan beri ziyâret edemiyorlardı. Kâbe'yi ziyâret, bütün Müslümanların en büyük ortak özlemleri olmuştu.

Peygamberimizin Rüyâsı

Hac için Mekke'ye gelecek düşman kabîlelerle yolda karşılaşmamak için, Kâbe ziyâretini hac günlerinden önce yapmayı uygun görmüştü. Yanlarındaki 70 kurbanlık deveyi işaretlediler ve Zülhuleyfe'de "umre" niyetiyle ihrama girdiler. Yol güvenliğini sağlamak için 20 kadar süvâriyi öncü olarak gönderdiler.

Mekkelilerin Tepkisi

Mekkeliler, Hz. Peygamberin Kâbe'yi ziyâret için yola çıktığını duyunca telâşlandılar.

Müslümanları Mekke'ye sokmamağa karar verdiler. Velîd oğlu Hâlid ve Ebû Cehil'in oğlu İkrime'yi 200 süvâri ile öncü olarak gönderdiler.

Peygamberimiz, Mekkelilerin bu kararını önden gönderdiği gözcüleri aracılığıyla öğrendi. Sağ tarafa sapıp, yol güzergâhını değiştirerek, Hudeybiye'ye kadar ilerledi.

Hicretin 6'ıncı yılı, Peygamberimiz, rüyasında Kâbe’yi ziyaret ettiklerini gördüğünü, yakında hep birlikte Mekke’ye gideceklerini ashâbına müjdeledi. Hazırlıklar tamamlandı. Savaş yapılması yasak olan aylarda bulunuyorlardı. Müslümanların amacı savaş olmayıp, yalnızca Kâbe'yi ziyâret etmekti.

Mekkelileri telâşlandırmamak için, ashâbının silah taşımalarına izin vermemiş, sadece yolcu silâhı olarak birer kılıç almışlardı.

Barış Müzakereleri

Bu sırada bir elçi, Kureyşin, Müslümanları Mekke'ye sokmamak için müşrik kabilelerle anlaştığını ve savaş hazırlığı içinde olduklarını haber verdi.

Peygamberimiz savaş amacıyla değil, sâdece Kâbe'yi ziyâret için gelmişti. Kureyş'le görüşmek üzere Hz.Osman’ı Mekke'ye gönderdi. Hz. Osman, Ebû Süfyân ve diğer Kureyş ileri gelenleriyle görüştü.

Maksatlarının sâdece Kâbe'yi ziyâret olduğunu anlattı. Mekkeliler:

-Hepinizi Mekke'ye bırakırsak, Araplar, "Kureyş Müslümanlardan korktu," derler. Fakat istersen Kâbe'yi sen tavâf et, hepiniz birden olmaz, dediler. Hz. Osman, Kâbe'yi Müslümanlardan ayrı olarak ziyâret etmeyi kabûl etmedi.

-Rasûlullah (s.a.s.) tavâf etmedikce, ben de etmem, diyerek tekliflerini reddetti. O'nun bu davranışı Mekkelileri kızdırdı, göz hapsine aldılar ve dönmesine izin vermediler.

bottom of page