top of page

2- SEYÂHATLERi

​

​

a) Åžam Seyâhati

Mekke iklimi zirâate elveriÅŸli olmadığından, Mekkeliler ticâretle uÄŸraşırlar, çocuklarını da ticârete alıştırırlardı. Ticâret için kervanlarla, yazın Åžam'a, kışın Yemen'e seyâhet ederlerdi. Ebû Tâlip de diÄŸer Mekkeliler gibi kervan ticâreti yapıyordu. Bir defasında Åžam'a giderken, Hz. Muhammed (s.a.s.)'e amcasından ayrılmak zor geldi; kendisini de yanında götürmesini istedi. Ebû Tâlib çok sevdiÄŸi yeÄŸenini kırmadı. O'nu da kafileyle beraberinde götürdü.

 

Bu esnâda henüz oniki yaşındaydı.

Åžam'ın 90 km. kadar güneyinde Busrâ (Eski Åžam) denilen kasabada "Bahîra" adında bir Hıristiyan râhibi vardı. Kasabaya uÄŸrayan kervanlarla hiç ilgilenmediÄŸi halde, Hz. Muhammed (s.a.s.)'in içinde bulunduÄŸu kervanı karşılayarak bütün kafileye bir ziyâfet verdi. Bahîra okuduÄŸu kutsal kitaplardan edindiÄŸi bilgilerle, Hz Muhammed (s.a.s.)'in simâsından, O'nun istikbâlini sezmiÅŸti. O'nunla konuÅŸtu. Sorular sordu. Aldığı cevâplar, kanâatini kuvvetlendirdi. Åžam yolculuÄŸunun bu çocuk için tehlikeli olacağını düÅŸündü. Ebû Tâlib'e:

-"Bu çocuk son Peygamber olacaktır. Åžam Yahûdîleri içinde O'nun alâmet ve vasıflarını bilen kâhinler vardır. Tanırlarsa, ihânet ve kötülüklerinden korkulur. Bu çocuÄŸu Åžam'a götürmeyiniz..."dedi. Bu sözler üzerine Ebû Tâlib Åžam'a gitmekten vazgeçti. AlışveriÅŸini burada bitirip, geri döndü.(1)

​

​

​

b) Yemen Seyâhati

Hz. Muhammed (s.a.s.) 17 yaşında iken de, diÄŸer bir ticâret kafilesi ile amcalarından Zübeyr ve Abbâs'la birlikte Yemen'e gidip gelmiÅŸtir.(3)

                      Kaynak

 

(1) Bkz. et-Tirmizi, es-Sünen, 5/590-591 (Hadis No: 3620); İbn HiÅŸâm, 1/91-194; İbnü'l-Esîr,a.g.e., 2/37

​

(2) et-Tirmizi, 5/588, (Hadis No:3617)

​

(3) Târih-i Din-i İslâm, 2/33

suriye-ÅŸam

Son Peygamberin geleceÄŸi ve O'nun bir çok vasıfları Tevrât ve İncil'de bildirilmiÅŸti. Bu sebeple, Yahûdî ve Hristiyan bilginleri, O'nun alâmetlerini ve vasıflarını biliyorlardı. Hicretten sonra Müslüman olan Medineli Yahûdi âlimi Abdullah İbn Selâm'ın "Tevrat'ta Hz. Muhammed (s.a.s.) ve Hz. İsa (a.s.)'ın sıfatları vardır" dediÄŸini, "Kütüb-i Sitte" denilen altı güvenilir hadis kitabından Tirmizi'nin es-Sünen'inde rivâyet edilmiÅŸtir."(2)

​

Gülünç Bir İddiâ

Hz. Muhammed (s.a.s.)'in 12 yaşında yaptığı bu seyâhatta râhip Bahîra ile görüÅŸmesini, bazı Hıristiyan yazarlar, Hıristiyanlığın bir zaferi gibi göstermek istemiÅŸler, Peygamberimiz (s.a.s.)'in bütün dinî esasları bu râhipten öÄŸrendiÄŸini iddia etmiÅŸlerdir.

​

Bu iddia son derece gülünç ve tutarsızdır. Oniki yaşındaki bir çocuÄŸun, İslâm gibi mükemmel bir dinin esaslarını bir kaç saatlik görüÅŸme esnâsında öÄŸrenmesi mümkün deÄŸildir. Bu râhip bu esasları bilseydi, kendisi tebliÄŸ ederdi. EÄŸer burada böyle bir konu konuÅŸulsaydı, kafilenin gözü önünde yapılan bu konuÅŸma ağızdan ağıza yayılırdı. PeygamberliÄŸini ilân ettiÄŸi zaman inanmayanlar, "bunlar Bahîra'nın sözleri" demezler miydi? Üstelik İslâmiyet, Hıristiyanların "teslis" (üçlü tanrı sistemi) inancını tamâmen reddetmiÅŸ "Tevhid inancını" getirmiÅŸtir. GörüldüÄŸü üzere, bu iddia son derece çürük ve çirkin bir iftirâdan baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir.

bottom of page